Katran kumları, son yıllarda halk arasında ve siyasi alanda tartışılan mühim bir konudur. Ancak bu tartışmalara rağmen bunlardan yapılan ham petrol üretimi dünyada birden fazla ülkede yapılmaktadır. Başta Kanada’nın Alberta eyaleti olmak üzere birçok bölgede bu çalışmalar hızlı bir ekonomik büyüme yaşamıştır. Diğer yandan bu faaliyetlerin, benzersiz ekolojik zararlara yol açtığı konusunda endişeler de artmaktadır.

Birleşmiş Milletler temsilcileri başta olmak üzere, birçok sivil toplum kuruluşu ve siyasi gözlemciler, çevresel yıkımın önlenmesi konusunda çaba göstermektedir.

Katranlı kumların doğası gereği, ham petrol elde etmek çok fazla enerji kullanılmaktadır. Çıkan toprağı taşımak, daha küçük parçalara ayırmak ve ayırma işleminde kullanılan suyu ısıtmak için hep enerjiye ihtiyaç bulunmaktadır. Yerinde geri kazanım (in-situ) çalışmaları ise derin kaynaklara inildiği için, buhar üretmek, buharı yeraltına enjekte etmek ve petrolü yüzeye pompalayabilmek için belli bir noktaya kadar ısıtmak, daha fazla enerji gerektirmektedir. Ayrıca yükseltme işlemleri de enerji yoğun süreçlerdir. Kısaca petrol kumları geleneksel yöntemlere göre daha fazla enerji harcar, dolayısıyla daha fazla sera gazı yoğunluğu yaratır.

Katranlı kumlardan petrol elde etme çalışmalarında mineral kalıntılarını başarılı bir biçimde bulan ve bir jeokimya keşfi tekniği olan hareketli metal iyonları yöntemi de uygulanmaktadır. Bu yöntemde mineralleşme noktasından gevşek yüzey maddelerine doğru yukarı hareket eden metal iyonları ölçülmektedir.

Kuruluşumuz upstream hizmetleri kapsamında verilen geleneksel olmayan kaynaklar araştırma hizmetleri arasında hareketli metal iyonları hizmetleri de vermektedir. Bu hizmetler sayesinde işletmeler, güvenli, hızlı ve katitisiz bir biçimde, daha etkin, yüksek performanslı ve kaliteli hizmetler vermektedir.

Geleneksel olmayan kaynaklar araştırma hizmetleri arasında verilen hareketli metal iyonları hizmetleri yanı sıra kuruluşumuz başka upstream hizmetleri de vermektedir.