Radyoaktif kimyasal bir element olan uranyum, ilk olarak 1789 yılında keşfedilmiştir. Son 60 yıldır uranyum, konsantre enerji kaynağı olarak çok fazla kullanılan ağır bir metaldir. Yer kabuğunda kalay ve tungsten metalleri gibi yaygın olarak bulunmaktadır. Uranyumun çok önemli iki doğal izotopu bulunmaktadır: U-235 ve U-238. Bunların ikisi de orta seviyede radyoaktiftir.
Kimyasal bakımdan uranyum, çok kolay tepkimeye girmektedir. Diğer bütün metallerle tepkimeye girebilmektedir. Çok küçük parçalara bölünmüş bir biçimde hava ile tepkimeye girerse tutuşur ve yanmaya başlar. Uranyumun en önemli özelliği şudur: U-235 izotopu atom çekirdeği, belli koşullar altında kolayca parçalanabilmektedir. 1 kilogram uranyumun parçalandığı zaman, neredeyse 3 milyon kilogram kömürün yanması ile ortaya çıkan enerji açığa çıkmaktadır.
Yer kabuğunun 25 kilometre derinliğine kadar olan kısmının, 100 trilyon ton uranyum içerdiği hesaplanmıştır. Ayrıca denizlerde de erimiş durumda 10 milyar ton uranyum bulunduğu tahmin edilmektedir.
Toprağın derilerindeki uranyum, bilinen yeraltı madencilik yöntemleri ile çıkarılmaktadır. Ancak farklı yöntemler kullanılsa da yeterince yoğun uranyum elde etmek için, sonrasında bazı kimyasal işlemlerden geçirilmesi gerekmektedir. Başlıca uygulanan işlemler, süzme, iyon değiştirme, sodyum uranat şeklinde çözeltiden ayırıp çökeltme, sıvı çıkartma ve son arındırma evresi için uranilnitrat olarak ikinci kez eritmedir. Bu işlemlerden sonra uranyum, bir oksit olarak elde edilmiş olmaktadır.
Kuruluşumuz analitik hizmetler arasında verilen jeokimya hizmetleri kapsamında, uranyum arama hizmetleri de vermektedir. Bu hizmetler sayesinde işletmeler, güvenli, hızlı ve katitisiz bir biçimde, daha etkin, yüksek performanslı ve kaliteli hizmetler vermektedir.
Jeokimya hizmetleri kapsamında verilen uranyum arama hizmetleri, bu yönde kuruluşumuz tarafından verilen hizmetlerden sadece biridir. Bunun dışında başka birçok analitik test hizmetleri de verilmektedir.