Bu süreçte Avrupa ülkelerinin sanayileşmede gösterdiği ilerleme ve gelişen teknoloji, doğu ile batı ülekeleri arasında ticari ilişkilerin doğmasına neden olmuştur. Bu durum ülkemizi de etkilemiş ve özellikle 1950’li yıllardan itibaren daha modern karayolu altyapı çalışmalarına başlanmış ve karayolu taşımacılığında yeni yatırımlar yapılmıştır. Bunun yanı sıra 1980’li yıllardan itibaren devletin başlattığı teşvik tedbirleri ile birlikte, ülkemizde motorlu araç sayısında da ciddi artışlar gözlenmiştir. Ülkemizde hem yurt içi hem de uluslar arası karayolu taşımacılığı, bu şekilde süratle gelişmeye başlamıştır.
Bu paralelde karayolları da gelişmeye başlamış, bir yandan mevcut yollar ıslah edilirken, bir yandan da yeni duble yollar ve transit yollar yapılmaya başlanmıştır. Bu durum doğal olarak beraberinde yol güvenliği risklerini gündeme getirmiştir.
Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) bundan dolayı ISO 39001 standardını tasarlamıştır. Türk Standartları Enstitüsü de bu standardı TS ISO 39001 Yol trafik güvenliği yönetim sistemi - Kullanım rehberi ve gerekler standardı başlığı ile yayınlamıştır. Yetkili kuruluşlar tarafından, trafik kazalarına yol açan riskleri ortadan kaldırmak veya en aza indirmek amacı ile bu standart gereğince resmi ve özel kuruluşlar belgelendirilmektedir. Karayolu altyapısına yönelik hizmet veren kuruluşlar, karayolu tasarımı yapan kuruluşlar ve yolcu ve yük taşımacılığı yapan firmalar bu standart uyarınca belgelendirilmektedir. Bu belgelendirme çalışmaları ile yol güvenliği arttırılmış ve buna yönelik hizmetlerin sürekli, düzenli ve zamanında verilmesi sağlanmıştır.
Kuruluşumuz karayolu taşımacılık hizmetleri kapsamında, yol güvenliği yönetim hizmetleri vermektedir. Bu çalışmalarda amaçlanan, işletmelerin güvenli, hızlı ve katitisiz bir biçimde, daha etkin, yüksek performanslı ve kaliteli hizmetler vermesini sağlamaktır.
Karayolu taşımacılığı hizmetleri kapsamında verilen yol güvenliği yönetim hizmetleri yanı sıra kuruluşumuz başka taşımacılık hizmetleri de vermektedir.