Bugünün tüketim oranları esas alınarak yapılan hesaplamalara bakılacak olursa, en fazla kullanılan fosil yakıtlardan kömürün 240 yıl sonra, petrolün 43 yıl sonra ve doğalgazın 67 yıl sonra tükeneceği hesaplanmıştır. Günümüzde ülkeler enerji planlaması yaparken bu gerçekle yüzyüzedir. Bir yandan da çevreci protestolar ve insanların bilinçlenmesi, fosil yakıt kullanılan santrallerin ve geleceği tartışmalı bir konu olan nükleer enerji kullanımının önünü kesmektedir.
Bu bakımdan rüzgar türbini teknolojisi, çevreye duyarlı bir enerji kaynağına yatırım için büyük bir fırsat oluşturmaktadır. Bu alanda gerçekçi bir yatırım için şu incelemelerin yapılması çok önemlidir:
Bütün fizibilite çalışmaları tamamlanıp santral çalışmaya başladığı zaman dikkat çeken konulardan biri de titreşim ölçümleridir. Bu ölçümler, ana yatağa, dişli kutusuna ve jeneratöre sensörler yerleştirerek yapılmaktadır. Sensörler titreşimleri kontrol etmektedir. Bu ölçümler sayesinde yataklar ve dişlilerde arıza durumları tespit edilmekte, jeneratör ve dişli kutusu arasında bulunan tahrik sisteminin doğru kurulup kurulmadığı incelenmekte ve varsa başka kusur ve bileşen hasarlarının yerleri tespit edilmektedir. Ayrıca olası onarım çalışmaları esnasında çalışmama süreleri tespit edilmekte ve onarımların düşük rüzgar hızı dönemlerinde yapılması planlanmaktadır. Kısaca rüzgar santralinin devamlı ve etkin çalışması sağlanmaktadır.
Rüzgar enerjisi sektöründe faaliyet gösteren işletmeler, düşük maliyetle ancak kaliteli enerji üretmek zorundadır. Bu yüzden kuruluşumuz rüzgar enerjisi çalışmalarında, rüzgar türbini çalıştırma hizmetleri kapsamında titreşim ölçümü hizmetleri vermektedir. Bu çalışmalarda, işletmelerin daha etkin, sürdürülebilir ve kaliteli faaliyet göstermeleri hedeflenmektedir.
Titreşim ölçümü hizmetleri yanı sıra kuruluşumuz başka rüzgar enerjisi hizmetleri de vermektedir.
