İşletmelerin olduğu kadar yaşamın da temelini teşkil eden elektrik, iletken bir enerji olması yüzünden, insanların yaşamını ne kadar kolaylaştırıyorsa, o ölçüde de tehlikeli olmaktadır. Çeşitli izolasyon yöntemleri, elektrik akımlarının lojistiği esnasında insanların korunmasını sağlamak amacı ile, malzemelerin dış yüzeylerinin temasını engellemek için amacıyla kullanılmaktadır.
Elektrik enerjisinin lojistiği esnasında mutlaka ortamdan yalıtılmış olması gerekmektedir. Bu yüzden iletimde kullanılan cihazların ve ekipmanların ortam ile temas edeceği kısımların bazı yalıtkan malzemeler ile kaplanması gerekmektedir.
Konutlarda ve işyerlerinde kullanılan elektrikli araçlar genel anlamda 220 Volt ile çalışır. İnsanlar günlük yaşamda elektrikli cihazlarla ve ekipmanlarla sürekli temas halinde bulunmaktadır. İnsan vücudu esas olarak en fazla 40 Volt’a kadar gerilimlere dayanıklıdır. Bu yüzden bu cihazları ve ekipmanları kullanan insanları korumak için önlem alınması gerekmektedir.
Elektrik ile çalışan bütün araçların elle tutulan kısımlarının platik, bakalit, kauçuk, cam, tahta ve porselen gibi yalıtkan maddelerle kaplanması bu yüzdendir. Bunun yanı sıra bu araçların devrelerinde kullanılan kabloların dış yüzeyleri de yalıtkanlarla kaplanmaktadır.
Teorik olarak bütün iletkenlerin bir yalıtkanlık sınırı bulunur. Bu sınır geçildiği zaman o iletkenin yalıtkanlık özellikleri kaybolur. Çeşitli maddelerin yalıtkanlık sınırı, öz dirençleri ile tespit edilmektedir. İzolasyon direnci ölçümleri bundan dolayı yapılmaktadır.
Yetkili muayene kuruluşları tarafından izolasyon direnci ölçümleri yapılmaktadır. Bu çalışmalarda dikkate alınan birkaç standart şunlardır:
Kuruluşumuz, güçlü bir teknolojik altyapı ve çalışan kadrosu ile elektriksel güvenlik muayenelerini gerçekleştirmektedir. Bu kapsamda yapılan çalışmalardan biri de izolasyon direnci ölçümleridir. Bu çalışmalarda yürürlükte olan yasal düzenlemelere ve yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara uyulmaktadır.