Tekstil, kozmetik, otomotiv, hatta gıda sektöründe ve daha birçok sektörde ürünlerin renklendirilmesinde kullanılan boyaların ana maddesi pigmentlerdir. Pigmentler suda çözünmezler. İnce toz halinde olan pigmentler, kullanım amacına uygun bir sıvı ile karıştırılır. Bu maddeler organik veya inorganik yapıda olabilir. Doğal kaynaklı pigmentler ilk insanlardan bugüne hep kullanılmıştır.
Organik pigmentlerin yapılarında karbon ile birlikte hidrojen, azot ve oksijen atomları bulunmaktadır. Doğal kaynaklı organik pigmentler genelde bitkilerden ve hayvanlardan elde edilmektedir. Örneğin kozmetik ürünleri, kumaşları ve gıda ürünlerini boyamak için koşnil böceğinden elde edilen kırmızı boya pigmenti kullanılmaktadır. Bugün organik pigmentlerin önemli bir kısmı petrol kaynaklı sentetik pigmentlerdir. Ancak organik pigmentler sentetik olarak üretilirken çok fazla zehirli atık oluşmaktadır.
Doğal inorganik pigmentler mineral bileşiklerinden oluşmaktadır ve genel anlamda toprak ve kayaçlarda bulunmaktadır. İlk insanlar da bu maddeleri boyama amaçlı kullanmıştır. Sentetik olarak elde edilen inorganik pigmentler, sentetik organik pigmentlere göre çok daha basit kimyasal işlemlerle üretilmektedir. Örneğin Rönesans döneminde özel bir taşın öğütülmesi ile elde edilen koyu mavi ve parlak renkte çok özel bir pigment, altından daha değerliydi.
Boya imal eden firmalarda boyaların saklandığı tankların gözetimi ve kontrolu, işletme faaliyetlerinin verimi ve çalışanların sağlığı açısından önemlidir.
Kuruluşumuz endüstriyel kimyasallar kapsamında, boyalar, yapıştırıcılar ve reçinelerin testleri arasında ISO tank gözetimi hizmetleri de vermektedir. Bu çalışmalar esnasında yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve genel kabul gören test ve analiz yöntemlerine başvurulmaktadır.
Endüstriyel kimyasallar kapsamında verilen boyalar, yapıştırıcılar ve reçineler ISO tank gözetimi hizmetleri yanı sıra laboratuvarımızda başka ölçüm, test ve analiz çalışmaları da yapılmaktadır.