Silikosis adı verilen bir hastalık, akciğer toz hastalıkları içinde en hızlı gelişen ve ölümcül olan meslek hastalıklarından biridir. Solunabilir büyüklükteki silis partikülleri, yani çapları 0,5 ile 5 milimikron olan silis parçacıkları, solunum yolu ile insan vücuduna girdiği zaman akciğerlerde toplanmata ve ciddi sağlık problemlerine neden olmaktadır. Serbest kritalin silika tozları (kuvars tozları), akciğerde yapısal ve işlevsel değişikliklere neden olmaktadır. Aslında önlenebilir bir hastalık olan silikosis, genelde radyografi yöntemi ile tespit edilmektedir.
Çalışma ortamında silis tozlarının bulunma ihtimali olan işletmeler, mutlaka gerekli önlemleri almak zorundadır. İşletmelerin, silis toz oluşumunu ve oluşan tozun yayılmasını önlemeleri gerekmektedir.
İlgili yasal düzenlemelerde ve standartlarda ülkemizde, riskli iş kollarında çalışanlar için öngörülen en yüksek silis düzeyi, metreküpte 0,25 miligramdır. Ancak birçok araştırma, metreküpte 0,1 miligram silis tozu maruziyetinin de silikosis hastalığına neden olduğu göstermektedir. Gelişmiş ülkelerde üst sınır bu değerdedir. Hatta bu sınırın metreküpte 0,05 miligrama çekilmesi önerilmektedir.
Kimyasal formülü SiO2 (silisyum dioksit) olan silis tozlarına kısaca silika denmektedir. Silisyum ve oksijenden oluşan kimyasal bir bileşiktir. Doğada kum ve kuartz olarak bulunur.
Gelişmiş laboratuvarlarda yapılacak iç ortam ölçümlerinin önemi çok fazladır. Laboratuvarımızda bu çerçevede silis ölçümü hizmetleri de verilmektedir. Bu testlerde yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanmış şu standartlar dikkate alınmaktadır:
Bütün çalışmalarımızda olduğu gibi iç ortam ölçümlerinde de hızlı, kaliteli, kati, güvenilir ve doğru sonuçlar vermek amacı ile laboratuvarımızda, deneyimli, eğitimli ve sürekli kendini geliştiren güçlü bir çalışan kadrosu bulunmaktadır.
Silis ölçümü hizmetleri dahil olmak üzere laboratuvarımızda başka ölçüm, test ve analiz çalışmaları da yapılmaktadır.
