Tünellerin hem yapımı esnasında hem de kullanımı esnasında bazı zehirli kimyasal maddeler açığa çıkar. Bunun yanında bazen oksijen seviyesinde de düşüşler olur. Oksijen eksikliği insanların nefessiz kalmasına neden olurken, oksijen seviyesinin çok yüksek olması yangın riskinin tetikler. Tünellerde risk yaratan başlıca gazlar metan, karbon monoksit, karbon dioksit, hidrojen sülfür, nitrojen dioksit, kükürt dioksit, amonyak ve formaldehit gibi gazlardır.
Tünellerin inşası esnasında ve ardından kullanılırken, tehlike yaratan ve insan sağlığını tehdit eden gaz birikimlerinin zamanında tespit edilmesi gerekmektedir. Bu tür kontrolleri yapan ve aynı esnada farklı gazların ortamdaki konsantrasyonunu belirleyen portatif cihazlar olsa da, doğrusu bu tür ölçümlerin gelişmiş laboratuvarlar tarafından yapılmasıdır.
Tünellerde güvenliğin sağlanması, yangına ve patlamaya karşı korunmak, kazaları önlemek ve çalışanların sağlığını tehlikeye atmamak açısından çok önemlidir.
Esas olarak tünellerde yapılan gaz ölçüm çalışmaları üç aşamalıdır. Birinci aşama tüneldeki oksijen miktarının ölçülmesidir. Oksijen seviyesi normal ise diğer gaz ölçümleri sağlıklı yapılabilir. İkinci aşama tüneldeki yanıcı gazların tespit edilmesidir. Herhangi bir yangın ve patlama tehlikesi öncelikli bir konudur. Üçüncü aşama ise tüneldeki zehirli gazların ölçülmesidir.
Laboratuvarımızda imisyon ölçümleri kapsamında verilen ölçüm, test ve analiz hizmetlerinden biri de tünellerde gaz ölçümleridir. Bu ölçümler esnasında yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan başlıca şu standartlar esas alınmaktadır:
Laboratuvarımız, bilim ve teknoloji alanında dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip eden ve sürekli kendini geliştiren güçlü bir çalışan kadrosuna sahiptir. Bunun yanı sıra modern test cihazlarını kullanarak ve dünyanın her yerinde kabul gören test yöntemlerini uygulayarak bu hizmetleri vermektedir.